özledim seni…
ayrılık yüreğimi uyuşturuyor karıncalandırıyor nicedir.
beynimi uyuşturuyor özlemin…
çok sık birlikte olmasak bile
benimle olduğunu bilmenin
bunca zamandır içimi ısıttığını
yeni yeni anlıyorum
Yokluğun,
Hatırladıkça yüreğime saplanan bir sizi olmaktan çıkıp
mütemadiyen bir boşluğa
Sabahları seni okşayarak başlamaları
aksamları her isi bir kenara koyup
seninle baş başa konuşmaları özlüyorum;
oynaşmalarımızı,
yürüyüşlerimizi,
sevimli haşarılığını,
çocuksu küskünlüğünü…
Nasılda serttin başkalarına karşı
beni savunurken;
ve ne kadar yumuşak
bir çift kısık gözle kendini
ellerimin okşayışına bırakırken
Gitmeni asla istemediğim halde
buna mecbur olduğunu görmek
ve sana bunları söylemeden
‘git artık’ demek
‘beni ne kadar çabuk unutursan, o kadar çabuk
kavuşacaksın mutluluğa’
demek sana nede zor
seni görmemek ve belki yıllar sonra
karsılaştığımızda
bana bir yabancı gibi bakmanı istemek senden…
yeni bir sevdayı yasakladığım kalbime söz geçirmek….
HeCe
Hayatın en acı halidir özlemek. Bazen sevgiliyi özleriz, bazen geride bıraktığımız zamanı, bazen de aileyi. Hayal kırıklığı ile geçen ömür'e özlemek ile karşılık veriyoruz ne yazık ki! Ben nacizane bir fikrimi paylaşmak istiyorum. '' Karşılıksız sevdim ben onu '' cümlesini bir çok kişiden duymuşsunuzdur. Peki, severken hiç mi karşılık beklenmiyor? Tabi ki bekleniyor. Güzel bir bakış, tatlı bir söz, verilen değere, değer ile karşılık verilmesi beklenir. Can Yücel'in bu güzel şiirine, yine can yücel sözü ile katkıda bulunayım. ''Her şeyin kadar değil, değeri kadar seveceksin mesela. Çünkü beklentin ne kadar çok olursa, o kadar kırılırsın aslında.'' C.YÜCEL